Emine ŞENLİ | Psikoterapist, Ergen Terapisi, Yetişkin Terapisi, Evlilik Terapisi, Çift Terapisi, Aile Terapisi, Online Terapi, Depresyon, Anksiyete - Kaygı Bozuklukları,

Bipolar Bozukluk, Obsesif Kompulsif Bozukluk, Fobiler, Travma, Yeme Bozuklukları, Panik Bozukluk, Narsistik Kişilik Organizasyonu, Öfke Problemleri,

Uyku Bozukluğu, Kayip-Yas Süreci, Panik Atak, Şizoid Kişilik Organizasyonu, Borderline Kişilik Örüntüsü, Çoklu Kişilik Organizasyonu

  • Türkçe
Spotify Podcast
whatsapp
Whatsapp

Kayıp ve Yas Süreci

Kayıp ve Yas Süreci

Acı veren şey sevilen kişiyi yitirmek değil,onu geri dönüşü olmaksızın kaybettiğimizi bildiğimiz halde her zamankinden çok daha fazla sevmektir. - J. D. Nasio

Acı veren şey sevilen kişiyi yitirmek değil,onu geri dönüşü olmaksızın kaybettiğimizi bildiğimiz halde her zamankinden çok daha fazla sevmektir. - J. D. Nasio

Bir acı oluştuğunda, emin olabiliriz ki bir eşikten, belirleyici bir sınavdan geçmekteyizdir.
Nasio "Temeli aşka dayanmayan acı yoktur." der ve ekler "Ne kadar çok seversek, o kadar çok ızdırap çekeriz."
Sevilene bağlılığın aniden kopmasının yarattığı şok ruhun bedenden bir anda ayrılışına ve yürekten gelen sessiz çığlığa benzer. Sevilen varlık bizi sevgisinden ansızın mahrum bıraktığında yaşadığımız terk ediliş derinden bir yaralanma, küçük düşme ve belki de vücudumuzun bir parçasını kaybetmek gibi deneyimlenir.

Acı kayıp; sevilenin imgesini umutsuzca ve defalarca yeniden canlandırmakla tükenmiş kendiliği ifade eder. Sevilenin ve kaybedilenin hatırası öyle duygu yüklüdür ki ruhsal yatırım geri çekildiğinde ne seven aynıdır ne de sevilen. Ruhsal yatırım geri çekilmediğinde; sevilenin bir parçası umutsuzca yaşamaya devam ederken, kişinin bir parçası sevilenle ölür. Sevilen bir varlığı kaybetmenin acısı, takatini yitiren kişi ile ortadan kaybolanın hâlâ canlı olan imgesi arasındaki can yakıcı mesafeden kaynaklanır.

Kişi kendinde yaşamaya devam eden ötekini sever, onu hiç sevmediği gibi sever ve aynı zamanda ötekinin bir daha geri dönmeyeceğini bilir.
Peki sevdiğimiz tüm varlıklar arasında yerini hiçbir şey dolduramaz dediğimiz, aniden kaybolmalarıyla acıya neden olan nadir varlıklar aslında nelerdir? Beni ben yapan ve onsuz hiçbir zaman aynı olamayacağımı düşündüren seçilmiş kişi kim? İç dünyamın tam ortasında nasıl bir yere sahip ki benim için bu denli vazgeçilmez oluyor? Beni ona bağlayan bu bağın adı ne olabilir? 

Sevileni kaybetme tehdidiyle karşılaştığımızda ya da onları kaybettikten sonra yoklukları, daha da önemlisi aslında ne kadar derine kök saldıkları ve sevgi bağının yok oluşu acıyla ortaya çıkar.
Kayıp varlığın, şeyin ya da değerin bizler için gerçekten seçilmiş olup olmadıklarını ancak ortadan kaybolduklarında ve iş işten geçtikten sonra biliriz.