Şizoid Kişilik Örgütlenmesi
Şizoid Kişilik Örgütlenmesi
Kendiliklerini korumak için dış dünya ve sosyal hayattan kendilerini geri çeker ve bir fantezi dünyasına sığınırlar. Dışardan sakin ve uyumlu gözükseler de karanlık ve şaşırtıcı bir fantezi dünyaları vardır ve bu fantezi dünyalarından üretken birer sanatçı, yazar, şair ya da müzisyen çıkabilir.
“Beni her şeyden ayıran bir boşluk var ve ben bunun sınırlarına bile uzanamıyorum.” Franz Kafka
Şizoid kişilik yapılanmasına sahip bireyler dış dünyanın tehlikeli bir yer olduğunu ve kendilerini ele geçireceğini düşünürler.
Kendiliklerini korumak için dış dünya ve sosyal hayattan kendilerini geri çeker ve bir fantezi dünyasına sığınırlar. Dışardan sakin ve uyumlu gözükseler de karanlık ve şaşırtıcı bir fantezi dünyaları vardır ve bu fantezi dünyalarından üretken birer sanatçı, yazar, şair ya da müzisyen çıkabilir.
Şizoid bireyler toplumun beklentilerinin tam zıttı şeklinde davranıp ve diğer insanların gözünde nasıl durduklarını umursamayabilirler. Yani kendi iç dünyalarında kendi istediklerini yapmak ve takdiri çevreden değil kendilerinden görmek isterler. İnsanlara bağımlı olmaktan ve bu tarz ortamlara girmekten haz etmezler.
Ötekilerle yakınlık kurmada problem yaşayabilen Şizoid kişilik yapılanmasına sahip bireyler de diğerleri gibi sosyalleşmek isterler, ancak yakınlık kurma problemleri onları engelleyebilir. Onları genelde terapiye getiren durum, farkında bile olmadıkları yalnızlıkları ve depresyonlarıdır.
Özetle bu karakter örgütlenmesindeki bireylerin temel çatışmaları yakınlık & uzaklık ve sevgi & korku meseleleri ile ilgilidir. Bir taraftan kendi iç dünyalarında yaşamaktan haz alırlarken, öbür yandan insanlarla beraber olmaya özlem duyarlar ancak korkuları onları yakınlık ve bağ kurmaktan alıkoyar, kozalarında yaşamaya devam ederler.
